![]() |
Tweet |
Prof. Dr. Ersan Şen, Ticaret Borsası Konferans Salonu'nda İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili adayı Hakan Şeref Olgun ile birlikte gençlerle söyleşi yaparak merak edilen soruları yanıtladı. Söyleşide gençlerden gelen, “Şarkıcı Gülşen’e hapis cezası verilmesini hukuki buluyor musunuz?” sorusuna, “Tutuklanması yanlıştı, verilen mahkûmiyet hükmü de yanlıştı” diyerek özetle şunları söyledi:
Kesinlikle hukuki bulmuyorum. Bu konuyla alakalı hadiseyi bilmeyen arkadaşlara hatırlatalım. Şarkıcı Gülşen olarak bilinen bir kişi konserinde orkestrasından birisine hoş olmayan, kendisinin şakalaşma olarak nitelendirdiği imam hatipler üzerinden bir meselenin o konserden 4 ay sonra gündeme getirilmesiyle başlayan ve 2 gün süreyle devam eden tutuklulukla birlikte adli kontrole dönüşen, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmeden tutuklandı. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik edici konuşmalar yapmak yeterli değil, bununla da kamu güvenliğinin görünür biçimde tehlikeye dönülmesi gerekmektedir. Gerek bu gerek diğer hususlarda suçun unsurları da kanaatince oluşmadan ama tutukluluk tedbirleri bakımından 4 ay önce gerçekleşmiş bir hadiseden yakalama gözaltına alma ve tutuklama tedbirinin birlikte takip edildiği bir yöntem izlendi. Bence şahıs, Hükmün açıklanmasını geri bırakılmasını kabul edeyim de canımı kurtarayım neticede hükmün açıklanmasının geri bırakılması demek mahkeme ben seni mahkum edeceğim, sen mahkumiyeti kabul ediyor musun yoksa 5 yıl süreyle hükmün askıda kalacak ama sende herhangi bir kasti suç işlemeyeceksin affedileceksin davanın düşmesine karar vereceğimi mi düşünürsün dediler.
Bence şarkıcı Gülşen başına gelenlerden sonra demiştir ki ben artık uğraşmak istemiyorum. Bu suçu işlediğime de inanmak istemiyorum, kaba söz söylediğimi kabul ediyorum, özür de diledim anladığım kadarıyla bu özür yeterli değil ben bu meseleyi daha fazla uzatmak istemiyorum. Tutuklanması yanlıştı. Verilen mahkûmiyet hükmü de yanlıştı, ben söylediği sözü kaba söz olarak değerlendirebilirim ama o kişinin söylediği o söz Türk Ceza Kanunu’nun 216. Maddesinin herhangi bir hükmünü ihlal edecek boyutta değil. Bunu tartışırsın ama başta yapılan bir felakettir.
Muhalif kimliğe sahip olursam şu işi alamam, şu işim olmaz, şu davam olmaz, başıma ne geleceği belli olmaz, aman banane bende karışımıyım işime bakayım derseniz o takdirde bu ülkede hala demokrasi ve hukuk güvenliği hakkıyla ilgili meseleleri halledememişiz demektir. Hallettiğini söyleyenler sadece o anda gücü elinde bulunduranın kendisine sağladığı konforu elinde bulundurduğu huzuru yaşar. Türkiye’de 14 Mayısta seçimolacak belki de 28 Mayısta, insanlar seçim sonucuna göre davaların dosyaların değişeceğini konuşuyor. Onun hesabını vereceksiniz diyor. Git bakayım İngiltere’ye, Almanya’ya böyle kavgacı bir yer var mı? Diğer ülkelerin hiçbirinde seçim sonucuna göre mahkemelerin, dava dosyalarının değişeceğini söyleyen seçim propagandası olmamıştır. Şuanda Türkiye Cumhuriyeti’nde hayat durmuş durumda herkes pozisyon alıyor. Kardeşim diyor 14 Mayıs sabahının veya ertesi gününün bütün uçak biletleri doldu. Millet nereye gideceğinin hesabını yapıyor diyor. Böyle bir ortam olabilir mi? Böyle bir ortam varsa sen bu ortamdan sağlıklı uzlaşan olman gerekiyor.dedi