![]() |
Tweet |
Afyonkarahisar Disleksi Derneği (ADDER) koordinatörlüğünde ve Afyonkarahisar İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen "Disleksi ile Yaşam" projesi, yeni yılda başlıyor. T.C. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen 12 aylık projenin protokolü, geçtiğimiz aylarda Afyonkarahisar Vali Yardımcısı Betül Büyükkılıç, İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürü Abdurrahman Özdilekler ve dernek başkanı Fatma Şensoy tarafından imzalanmıştı.
ADDER Yönetim Kurulu Başkanı Fatma Şensoy, projenin, toplumda disleksi hakkında farkındalık oluşturmak için büyük bir fırsat olduğunu belirterek şunları söyledi: “Özel öğrenme farklılıklarının en yaygın görülen türü olan disleksinin, toplumun tüm kesimleri tarafından yeteri kadar bilinmemesi öğretmenler, aileler ve özellikle de disleksisi olan çocuklar için birçok yeni sorun ortaya çıkmasına sebep oluyor. Sayın Valimiz Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı’nın destekleri ile yürütmeye hak kazandığımız projemiz, disleksik çocukların çocuk-aile-toplum üçgeninde, akademik ve psikolojik olarak desteklenerek özgüvenlerinin ve toplumsal katılımlarının arttırılmasını ve disleksi hakkında toplumda farkındalık geliştirilmesini amaçlamaktadır."
Projede, Afyonkarahisar merkez ilçesinde yer alan 82 ilkokulun yöneticileri, psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerinin proje faaliyetlerine destek vermesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Şensoy, ayrıca ebeveynlerin gönüllü ve istikrarlı katılımının başarı için olmazsa olmazlardan biri olduğunu belirtti. Projede disleksi tanısı bulunan ilköğretim düzeyindeki çocuklara akademik ve sosyal beceri geliştirme eğitimleri ile psikolojik destek eğitimleri verilecek, aile farkındalık seminerleri düzenlenecek, sınıf öğretmenleri için bilgilendirme toplantıları organize edilecek. Ayrıca projenin etkisini ölçmek için anketler uygulanacak, broşürler dağıtılacak ve sosyal medya aracılığıyla faaliyetlerin yaygınlaştırılması için çeşitli çalışmalar yapılacak.
Projenin sloganı olan "Disleksi ile Yaşam Rengarenk Bir Serüvendir" ise her bireyin farklı öğrenme süreci olabileceğini ve hiçbir çocuğun ötekileştirilmeden toplumda yerini bulması gerekliliğini vurguluyor.